Eğitim, öğretim, yükseköğretim ve yüksek öğrenim safhalarından oluşan “Bilge İnsan Yolculuğu” her zaman için cehaletin en büyük düşmanı olmuştur. Öğretmenler ışık ve öğrenenler aydınlık için nefer olurken; herkesin öğrenen olduğu topluluklar ve toplumlar kan ve gözyaşının olmadığı bir dünya inşasında insanlığa liderlik etmiştir. Unutulmamalıdır ki “cehaleti yenmek” için mücadele “iki kelam edelim” ile başlar, kalemle yazmakla yayılır ve kâinatın tefekkürü ile keşfiyle “varlık” bulur. Yetkin ve erdemli insanın varlığı ise insanın kendini keşfetmesiyle mümkündür. Bunun için; aynaya bakıp mükemmel yaratılmış insanı düşünürken, göllere bakıp su, toprak, güneş gibi insanlar tarafından üretilmemiş olanların iletişimini düşünmek, dağlara bakıp enlem ve boylamları ile akışkanları düşünmek ve gökyüzüne bakıp bulutların taşıdığı suyu, rüzgârın sürüklemelerini, dağların göğüslemesini düşünmek şeklindeki ilişkileri, iş birliği ve iştirakler olan yapısal durumlardan oluşan sistemi çözmektir.

İnanç, İslam, İhlas, Akıl, Düşünme, Mantık, Zekâ, Muhakeme, İlim, Hikmet ve İrfan adımlarında “Hayat Boyu Öğrenme” şeklinde ilerleyerek İnsan-ı Kâmil olmaktır. İnsanların en hayırlısı; insanlara faydalı olandır anlayışla bilge insan ve aydınlık toplum için mumu yakarak hayatı yaşarken, kendisi erirken etrafına ışık saçarak ömrünü atfetmektir. Beşer olan insanın doğal ve sosyal dengede sağlıklı yaşamasının mühendisliğini kültür, sanat ve spor etkinlikleri ile yapacak yetkin ve erdemli insanların yönetim becerileri, alan bilgisi ve teknolojik yetkinlikleri ulusların zenginliğine dönüştürmektir. Işık yolunda ilerlerken kazanılan profesyonellikle ampule, projektöre, yapay zekâ hologramlarına, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik ve kâinatın keşfiyle gerçeklik olarak döngüsel ilerlemektir.

Konsantrik büyümenin ülkemizden yayılan düşünce akımları Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, YTB, TIKA, TÖMER ve yurtdışına açılan Türk Üniversiteleri ile Kültür, Medeniyet ve Uygarlık şeklinde tüm dünyada sevgi, barış ve adaletin inşa ve ihyasının inovasyon ile sürdürülebilirliği yapısına dönüştürmektir. Bu duygu, bilgi, beceri ve yetkinlikle, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm Öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutlar; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Dünya Liderliğindeki sürecin “en iyinin daha iyisi” için katkı sunan müteşebbisliğe müteşekkirlerimi sunarım.

Prof. Dr. Kenan PEKER

     Rektör